Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yeni | New

My New Book is Out!

  My new book " Neoliberal Transformation of Electricity: International Political Economy of the Turkish Case " has been published by Palgrave Macmillan, on May 3, 2023. This book makes a structural analysis of the neoliberal restructuring in the global electricity industry. The book shows that the electricity liberalisation in different countries is just a reflection of the same structural trend in the global economy and avoids from both narrow country-specific and abstract global approaches by making a structural analysis completed by a case study. Thus, it aims reaching wider conclusions about how global changes in finance and ideology / knowledge structures influence domestic energy and economic policy preferences of developing countries. The book develops a taxonomy about organising principles around which the electricity industry has been structured historically and globally, and reveals drivers of change which influences the current energy transition in the electricity
En son yayınlar

Hepimiz Hazırlıkçı mı Oluyoruz?

Amerika menşeli belgesel kanalı National Geographic'in meşhur programlarından birinin adı, "Kıyamet Günü Hazırlıkçıları" ( Doomsday Preppers ). Programın konusu, çeşitli felaket ihtimallerinden endişelenen ve bu yüzden, Dünya/ülke felakete sürüklenip kamu düzeni yok olduğunda kimseye muhtaç olmadan, kendi ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla karşılayıp her türlü tehdide karşı koruma sağlayabilecek çeşitli tedbirler alan insanların hayatları ve yaptıkları hazırlıklar. Son yıllarda, ekonomi ve siyasetin her alanında artan ve hep konuşulan ‘küresel belirsizlikler’ de, aslında bireyleri, şirketleri ve devletleri neredeyse 'hazırlıkçı' konumuna getiren tedbirler almaya sevk etmekte. Bu durum, küresel ölçekte ek ekonomik maliyetler yaratmakta ve gidişattan enerji sektörü de nasibini almakta.

Karadeniz Doğalgazının Uluslararası Siyasi Ekonomik Analizi

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı 21 Ağustos 2020 Cuma günkü basın bildirisiyle, Fatih sondaj gemisinin 320 milyar metreküp (bcm) doğalgaz ‘rezervi’ keşfettiğini duyurdu. Keşfin ekonomik değeri çok önemli olmakla birlikte, rezervin, ülkenin milli güç unsurları açısından en faydalı şekilde kullanılabilmesi için, keşfedilen rezervin ekonomik değerine değil, stratejik değerine odaklanılmalı. Başka sahaların da keşfedileceği henüz kesin olmadığından, uzun vadeli kalıcı bir stratejik faydayı, kısa süreli geçici ve kısıtlı bir ekonomik faydaya öncelemek, milli güç optimizasyonu açısından daha makul.

Elektrik Zamları ve Seçimler

Türkiye’de herkes, seçimden sonra, iğneden ipliğe her şeye zam geleceğini bilir, kimse şaşırma z. Bu durum, Türkiye’deki ekonomik ortamın siyasetten ne kadar etkilendiğinin de bir göstergesidir aslında. Elektrik de, tıpkı diğer birçok ürün gibi, bu zam fırtınasından nasibini alır. 24 Haziran İstanbul yenileme seçimlerinden hemen üç gün sonra, elektriğe %15 zam gelmesiyle oluşan tartışmalar, beni, elektrik fiyatının seçimlerle olan ilişkisini tekrar düşünmeye sevk etti. Yaptığım hesaplara göre, Türkiye’deki herhangi bir seçimden önceki iki ay içinde elektriğe zam gelme ihtimali %0 iken, seçimden sonraki iki ay içinde elektriğe zam gelme ihtimali %40! Oranların bu kadar farklı çıkması, elektrik fiyatında siyasi etkiler olabileceğini düşündürtür nitelikte.

Elektrik Sektörü Serbestleşmesinde Fırsat Penceresi İhtiyacı

2002 seçimlerinin yarattığı fırsat penceresi sayesinde ilerleyip bugünkü olgunluğuna erişebilen elektrik sektörü serbestleşmesi, derin bir tıkanıklık yaşadığı bugünlerde, yeni bir fırsat penceresi ihtiyacı içinde. 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerinden sonra, seçimsiz geçmesi umulan birkaç yıllık süre, ihtiyaç duyulan bu fırsat penceresini sağlayabilir ve reformların önünü açabilir.

2018 Türkiye İlerleme Raporu’nda Enerji Faslı

Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan Türkiye 2018 Raporu, AB-Türkiye ilişkilerinin genel görünümü, evrimi, ve değişik alt alanlardaki etkileşimini takip etmek hususlarında önem arz etmekte. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, Türkiye 2018 raporuna dair söylenmesi gereken ilk şey, raporun, Türkiye’nin, AB’nin önemli bir ortağı olduğunu teyit etmesi. En önemli alt başlıklardan biri olan enerji alanında ise, AB-Türkiye işbirliğinin ilerlediğinin ve geliştiğinin belirtilmesi, enerji faslının umumi hülasası şeklinde.

Ege’deki Enerji Tesislerimizi Kıbrıs’taki Askerimiz Koruyor

Türkiye, denize kurulacak ilk rüzgar enerjisi santralini, Ege kıyılarının kuzey kesiminde veya Trakya’nın Karadeniz kıyılarında inşa etmeyi tasarlıyor. Bu sebeple, özellikle kuzey Ege’de yoğunlaşan enerji tesislerimizin güvenliğini tekrar gözden geçirmenin tam zamanı. Bunu gerekli kılan başka ek sebepler de var. Türkiye’nin yoğun dış politika gündemini ve askeri operasyonlarını fırsat bilen Yunanistan’ın, Ege’de mütecaviz girişimlerini sıklaştırması ve ısınan doğu Akdeniz jeopolitiği, Ankara-Atina arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyen unsurlar. Ankara’nın Vaşington ve Brüksel ile ilişkilerinin bozuk olması da, Atina’nın elini güçlendiriyor. Daha fazla enerji yatırımının kuzey Ege’de toplanması ise, halihazırda Yunanistan hava kuvvetlerinin tehdidine açık olan kritik enerji altyapımızın oranını artıracak. Bu durumu engellemek için Türkiye’nin elindeki en büyük imkan ise, Kıbrıs’ta konuşlu Türk askeri.

Türkiye-ABD Gerilimi ve Türkiye’nin Enerji Güvenliği

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında, ikili ilişkiler tarihinin en büyük krizlerinden biri yaşanmakta. Yakın bir zamana kadar birçok konuda anlaşabilen ve birbirlerini “stratejik ortak”, “müttefik” gibi sıfatlarla niteleyen iki ülkenin ilişkilerinin hızla bozulmasının, hatta karşılıklı başkentlerdeki vize işlemlerini durdurma noktasına gelmelerinin altında yatan birçok sebep var. Küresel sistemin hala en güçlü aktörü olan ABD ile yaşanan gerilimin, Türkiye’nin enerji güvenliği açısından kısa ve uzun vadede ne anlam taşıdığının tetkiki ise, sıklıkla gözden kaçırılmakta.

Kuzey Kore Enerji Sektörü

Dünya’nın az sayıdaki kapalı ülkelerinden biri olan Kuzey Kore, son birkaç haftadır küresel siyasetin önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Kuzey Kore’nin uzun menzilli füze ve nükleer silah denemeleri sebebiyle, uluslararası toplum Kuzey Kore’ye karşı birçok yaptırım kararı aldı. Kuzey Kore ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında bir nükleer savaş riski de içeren bu krizin, uzak Asya’nın bölgesel enerji jeopolitiği açısından hayati önemi de bulunuyor. Ancak bu çalışma, bölgesel enerji jeopolitiğine değil, hakkında çok fazla malumat sahibi olunmayan Kuzey Kore enerji sektörü üzerine odaklanacak. Kuzey Kore hakkında, özellikle de enerji sektörü hakkında veri bulabilmek çok zor; bulunan verileri teyit edebilmek ise çok daha zor. Bu sebeple, bu çalışma, sadece doğruluğu teyit edilebilen ve uluslararası alanda kabul görmüş sınırlı sayıdaki veriye yer verilerek hazırlandı.

Katar Krizi'nin Bölgesel ve Küresel Enerjeopolitik Tahlili

Suudi Arabistan ve Katar arasında yıllardan beri devam etmekte olan düşük yoğunluklu çekişme, 5 Haziran tarihinde, resmi anlamda krize dönüştü. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn'in, terör örgütlerini finanse etmekten uluslararası kuralları ihlale kadar birçok değişik konuda suçladıkları Katar'a ambargo uygulamaya başlaması ve tarafların karşılıklı olarak vatandaşlarının ülkelerden ayrılmalarını istemesiyle birlikte, Basra Körfezi'nde hiç düşmeyen bölgesel tansiyon daha da arttı. Çekişmenin krize dönüşmesi ise, indirgemeci bir analizle tek parametre üzerinden açıklanamayacak kadar karmaşık. Fakat temel olarak, bölgesel şartların oluşturduğu çekişmenin, küresel şartların da müsait olması sayesinde krize evirildiği savunulabilir.